Dr. Haydar Dümen Yazıları Okunur

Akşamüstü okuldan çıktıktan sonra doğruca eve geldim. İlk önce biraz atıştırdım ve sonra açtım günlük gazetemizi okudum. Reklam yapmak gibi olmasın Posta Gazetesi okurum 😛 Ne bileyim içeriği daha doyurucu Posta gazetesinin. Neyse ilerledim ilerledim ve da daammm 🙂

Doktor (Dr) Haydar Dümen Cinsellik Yazıları, Soruları-Cevapları, Dersleri ve Yorumları Oku

Sayfa 24, Dr. Haydan Dümen sayfası. Yazın Meriç arkadaşımla özellikle okurduk Haydar Dümen amcamızın yazılarını. Kumsalda, o sıcak altında vakit geçirebileceğimiz en iyi çözümdü bizim için. Meriç bana ben Meriç’e okur ve sonra hayli bir gırgır yapıp gülerdik. Yok yanlış anlamayın Haydar Dümen‘e değil, neslimize!

Yazıları okuduğumda hayli güler ve dehşete düşerdim. Yaa derdim cidden bu seviyede miyiz? Yoksa gerçekten yazıların altında gırgır geçme amacımı yatıyor. İnsan karar veremiyor bir türlü. Bakın bugünün sayısında Haydar Dümen amcamız patlamış artık. Eehh haklıda bir yanda, hele okuyun siz de hak verecek, pes yani diyeceksiniz eminim.

Prezervatif kızlık zarının yırtılmasını önler mi?

Merhaba Haydar Bey. Benim sorum şu: Prezervatif hamileliği önlediği gibi kızlık zarının da yırtılmasını önler mi? Cevabınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.

CEVAP
Değerli okurum, vallahi, billahi bir fabrika gibisiniz. Bu kadar üretimi kara mizah yazarları bile yapamıyor. Her gün şaşkınlıktan beynim duruyor. Önce bir şok dönemi yaşıyorum. Acaba dalga mı geçiyorlar yoksa ciddi ciddi bu sorulara yanıt mı istiyorlar diye? Ama ardından böylesine yüzlerce mektup gelince insanlar durup durupker niye faks çeksin, niye mail atsın, dalga geçmenin onlara ne yararı var diye düşünüyorum. Bu defa da panikliyorum. Kimin adına mı?
Tabii ki sizlerin adına. Aslan ve yiğit maçolarımız, cinsellikte her şeyi bildiklerini sanırlar ama ne yazık ki kaba güçten başka bir şey bilmezler. 3 kere, 5 kere mucuk mucuk. Yani anladınız değil mi? Önüne konmuş bir çanak baldan sabaha kadar her yarım saatte bir 5 kere, 7 kere kaşık kaşık yemenin ne anlamı ve kime yararı var? Değerli okurum, eğer prezervatif kızlık zarını korusaydı, hayatta birçok kadın evlendiğinde 3-5 erkekten arda kalan dul (!) bakire olurdu. Bu da toplum dengelerini alt üst ederdi. Çünkü o gerdek gecesi prezervatif takmayan erkeğin birlikte olduğu kadının kızlık zarı kanayıverirdi. Oh ne ala, ne ala! Zar kanadı. Senin bu mektubuna cevap vermiyorum. Bu kadar da saçmalık olmaz. Şu satır aralarında hem sorunun yanıtını, hem de kendi resmini göreceksin. Biraz dikkatli bak.

Posta Gazetesi – 27.12.2005 Salı
Posta Gazetesi Haydar Dümen

Şimdi! Bunu okuyunca önce bir Allah Allah diyorsunuz, sonra gülüyorsunuz, sonra tekrar başlıyorsunuz düşünmeye acaba ciddi bir soru muydu? diye. Eğer ciddi bir soruysa kim sormuş olabilir gibisinden ilginç ve merak uyandırıcı soruları kendinize sormaya başlıyorsunuz. Bir süre sonra başınız ağrımaya başlıyor ve hemen farklı bir noktaya odaklanmaya çalışıp, cinsel bilgisizlikleri yorumlamaktan uzaklaşmaya çalışıyorsunuz.

Eğer bana sorarsanız bu durumu, diyelim ki sordunuz hadi 😛 Mesajın ciddi olduğunu düşünürseniz, akla ilk gelecek soru bu bilgisizliğin nedeni olabilir. Bence ne o soruyu soranın ne ailesinin ne de çevresinin suçudur bu durum. Aslında hepsinin suçudur ve aynı oranda paylaşırlar bunu.

Cinsel eğitimi herşeyden ve herkesten önce aile çocuklarına vermeli. Çocuk derken kız – erkek ayrımıda yapmıyoruz. Neticede bu ilişkiyi yaşayacak olan bir kız ve bir erkektir. (istisna durumları karıştırmayın :lol:) Çocuk bu büyüyecek daaa zamanla. Hadi küçük yaştayken anladık hani televizyondaki yengenin, amcanın orasını burasını görürse korkar, rüyasına girer, psikolojisi bozulabilir. O yüzden ufak yaşlarda bu gibi görüntüler film ortasında çıktığında aile tarafından TV kanalı hemen değiştirilir ve mevcutsa sazlı sözlü bir kanal açılır. Tabi birkaç saniye arayla da kontrol edilir, “red point” görüntülerin bitip bitmediği. Zira film sarmıştır ailedekileri.
Çocuğumuzun yaşı büyüdü ve artık olgunlaştı ama hala biz film aralarında çıkan ufak sevişme sahnelerini çocuktan gizlemeye çalışıyor ve telaşla kumandaya sarılıyorsak birşey demiyorum. Sanırım böyle bir ailenin çocuğuna cinsellik dersi vermesi pek beklenemez.

En önemli husus “aile” kısmı suya düşerse yukarıdaki gibi ne olur? Çocuğa hiçbir şey öğretilmemiş ailesi tarafından ve saf bir şekilde bırakılmış toplum içerisine. Ehh yaşı da büyüdü hani, cinsel dürtüleri geliyor :mrgreen: Bu durumda çocuk ilk eğitimi yakın arkadaşlarından alır. Erkekler parti, kızlar günler düzenlerler. Erkeklerin yaptığı partilerin içeriği boy ölçmekten ibaret olmakla birlikte, kızların ki daha görüntüseldir. Aslında görüntü ve ses kızmı erkeklerinkinde daha fazladır tabi. Bu tarz ortamlar içerisinde yer alan bir çocuk fazlasıyla bilgiler edinir cinsellik adına. Hele uydu kanallarındaki bazı filmlerin tiryakisi olduysa 😆

İkinci önemli husus arkadaştan bilgi edinme de suya düşerse ne olur? Sıra gelir okulda ve hele rehberlik derslerinde verilen cinsellik derslerine (Durum şimdi nasıl bilmiyorum). İşte işin bu kızmı en komiğidir. Bu ders esnasında hangi çocuğa dokunsan gülmeye hazırdır. Dokunursun o başlar kahkaha atmaya 🙂 Zira dersi anlatacak öğretmenin yüz rengi de çoktan atmıştır zaten. Yani anlayacağınız cinsellik dersleri öğrenciler için “stand-up” havasında geçer.

Ehh okuldaki dersler de suya düştüyse kalır geriye çevreden öğrenme. Buna ise girmiyorum, bildiğimiz hususlar zaten. Ayıp yani yazması 😳

Neticede, bu adımları alamamış bir kişiden, Dr. Haydar Dümen amcamıza yöneltilen soruyu bekleyebilirim. 🙂